İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Bektaş, etin tek başına tüketilmesinin sağlığa zararlı olduğunu ve mutlaka yeşil yapraklı sebze, tam tahıl ekmeği ve yoğurt ile tüketilmesi gerektiği uyarısında bulundu.

Etin çok fazla tüketilmesinin de zararlı olduğu vurgusunu yapan Bektaş, "Homosistein, vücuttaki tüm damarların duvarında hasar oluşturan toksik bir aminoasittir. Özellikle, genetik yatkınlığı olan kişilerde fazla et tüketimiyle birlikte kandaki homosistein seviyesi yükselir ve bu da kalp-damar hastalıkları riskini arttırır. Aynı zamanda beyin felci, demans, alzheimer, parkinson gibi nöropsikiyatrik hastalıklara da zemin hazırlar” dedi.

Homosistein düzeyinizin kontrolü için B grubu vitamin içeren gıdaların, yeşil yapraklı sebzelerin ve mercimek, nohut, fasulye gibi baklagiller ile tam tahıl ekmeği, bulgur gibi hububatların kırmızı etin yanında tüketilmesi gerektiğini söyleyen Bektaş, yeme kültürümüzde de bunun ipuçlarının görüldüğünü ifade etti.

Kompleks karbonhidratlar denildiğinde özellikle tam tahıl ekmeği ve bulgurun akla geldiğini kaydeden Bektaş, “Kompleks karbonhidratların ve sebzelerin içerdikleri lifler ile kan şekerini, insülin salınımını düzenledikleri ve bağırsaktaki dost bakterilerin dengesine fayda sağladıkları unutulmamalıdır.

Diğer taraftan fazla miktarda kırmızı et tüketilmesi sonucunda bozulan bağırsak dengesinin yoğurt, ayran gibi probiyotik özelliği bulunan gıdalarla düzeltilmesi mümkündür. Burada et tüketimiyle bozulan bağırsak florasının, probiyotik ürün ve gıdalar ile dost bakterilerin lehine düzeltilmesi mümkün olur. Böylelikle tek taraflı beslenmenin de önüne geçilmiş olur” diye konuştu.