"Yalnızca yüzde 10’una rahim kanseri teşhisi koyuluyor"
Hiç doğum yapmamış ve hiç emzirmemiş kadınların hastalığa yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu söyleyen Op. Dr. Gök, "Hiç doğum yapmamış ve emzirmemiş olanlar, geç menopoza girenler, diyabeti olanlar, hipertansiyonu olanlar, obezite hastası olanlar daha fazla risk altındadır. Ayrıca yıllık rutin simear testi yaptırmak da erken teşhis için büyük önem taşıyor. Menopozal dönemde en ufak bir kanama dahi görüldüğünde mutlaka doktora başvurulmalıdır. Çünkü böylelikle erken teşhis edilebilir ve yüz güldürücü sonuçlar alınabilir. Tarafımıza kanama şikayetiyle başvuran tüm hastaların bu hastalığa yakalanmış olacağı ile ilgili kesin bir kaide yok. Bu şikayetle gelen kadınların yalnızca yüzde 10’una rahim kanseri teşhisi koyuluyor. Rahim kanserine yönelik cerrahi operasyon oldukça radikal ve geniş bir alanda yapılıyor. Lenf kanalları ve bağırsakları örten yağ tabakası, yumurtalık ve yumurtalık tüpleri çıkartılıyor. Bu hastalıkta erken teşhis edilebilme imkanı yüksek ve operasyon sonrasında yüz güldürücü sonuçlar almak mümkün" diye konuştu.
Rahim kanserinin daha ileri aşamalarındaysa farklı tedaviler de uygulandığını açıklayan Op. Dr. Murat Gök, şunları söyledi:
"Kanser, birinci evreden daha ileri bir seviyedeyse ek olarak radyoterapi verilmesi gerekebilir. Çok ileri evrelerde ise kemoterapi ve hormonal tedaviler öneriliyor. Hastaların önemli bir kısmının erken evre olduğunu düşünürsek sadece cerrahi tedavi veya buna eklenecek ışın tedavisinin yeterli gelebileceğini de unutmamak lazım."
İHA