Yapılan bilimsel çalışmaların insanların gerçek bir bağımlılığın yol açtığı ciddi psikolojik veya fiziksel sorunlar olmadan kafein alımlarını azaltabileceklerini veya tamamen bırakabileceklerini gösterdiğini kaydeden Salman, “Kişilerin kafeine karşı duyarlılığı, düzenli kullanım aralığı ve alınan miktara, vücut ağırlığına ve fiziksel durum gibi faktörlere bağlı olarak kişiden kişiye büyük farklılıklar gösterir. Bazıları akşam geç saatlerde dahi uykularında belirgin bir farklılık olmaksızın rahatlıkla kafeinli ürünler tüketebilirken, bazılarında az miktarda kafein alımı bile uykusuzluğa neden olabilir” dedi.
Kalori yakmaya yardımcı
Son yıllarda kafeinin sağlığa etkileri üzerine pek çok çalışma yapıldığını belirten Salman şunları söyledi:
“Çalışmalar yeterli miktarda kafein tüketen bireylerin hafıza ve muhakeme yeteneklerinde geçici gelişmeler deneyimleyebileceğini ortaya koydu. Son araştırmalar yeterli miktarlardaki kafeinin aynı zamanda atletik performans ve dayanıklılık üzerinde de olumlu etki gösterebilmektedir. Yine son zamanlarda yapılan bir araştırma, kafeinin Parkinson hastalığı riskini azalttığını gösteriyor. Kafeinin benzer şekilde, enerji harcanmasını arttırarak daha fazla kalori yakmaya yardımcı olmak, astım krizlerini azaltmak gibi olumlu etkileri olduğu söyleniyor. Ancak her yiyecek ve içecekte olduğu gibi kafein ve şeker içeren yiyecek ve içeceklerde de önerilen tüketim miktarlarını aşmamaya dikkat etmeliyiz.”
Salman, yetişkinler için ılımlı kafein tüketiminin günde 300 ila 400 mg olarak değerlendirildiğini, bu değerlendirmeye ve içecek ürünlerindeki kafein miktarlarına bakıldığında en fazla kafeinin espresso kahve ve Türk kahvesinde, en az kafeinin ise enerji içecekleri, kolalı içecekler ve meyve aromalı soğuk çaylarda olduğu görüldüğünü söyledi.
İHA